skip to main |
skip to sidebar
BazenYıldızları süpürürsün, farkında olmadan,Güneş kucağındadır, bilemezsin.Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.Uçar gider, koşsan da tutamazsın...William Shakespeare
önceki postumda işe gideceğimi söylemiştim ama bağlama kursuna başlıyorum ve haftasonları işe devam edeceğim.. bağlamayada 24 ocakta başlayacağım..ön bilgiyi verdikten sonra bu günlerdeki malum gündeme azda olsa değinmek istiyorum.. malum dava sürüyor ve tutuklamalarda oluyor ama bunlardan bahsetmeyeceğim.. bazı soru işartetleri kafamı kurcalıyor.. bunca yıl bu örgüt vardı da devlet bu zamana kadar bunu nasıl göremedi? bu örgüt devlet yapılanmasından dahamı kuvvetlide böyle güçlü bir hal almış(bu elbette mümkün değil ama insan durup düşününce böyle bir sonuç çıkıyor, en azından ben böyle düşündüm)? askeri kanat nasıl bu işe girmiş? yoksa bazı yetkilerini kullanmak için mi? aramalarda ciddi miktarda silah, mühimmat, bomba vs. gibi şeyler saklanmış.. bazılarıda poşete bıraklımış apartman köşelerine, dağa, bayıra saklamak amacıyla bıraklımış.. acaba planları ve amaçları neydi?sorular daha uzar, çoğununda cevabı vardır ama ben bulamadım..neyse ben şu an gideceğim kursuma odaklanmak istiyorum ama ülke gündemini derinden sarsan olaylar (ana haber bülteni cümlesi gibi oldu :) hakkında da kayıtsız kalmak istemiyorum..biraz siyasi bir yazı oldu, pekte siyaset üzerine yazmak istemedim ama gündem bu..hepinize mutlu günler geçirmenizi diliyorum.. (bu hafta bir şiir daha postlayacağım sanırım)
Aydın'ın başlattığı şiir paylaşımından etkilendim ve bende bir şiir paylaşmak istiyorum.. belki ileride başkalarını da paylaşırım..SEN Biliyorsun Uzaklarda seni düşlediğimi Yürüdüğün her adım benim İçine çektiğin her nefes benim Sana değen her gözde Gülümseyen de benim Gökyüzünde güneşin Ayağını bastığın çimenim Ne bileyim Gözünün alabildiği her şey Kulağına gelen her ses benim sesim Yürüyorsun yollarda Bir adım ben Bir adım sen Ben nasıl ki Her anda sen oluyorsam Ve seni ölümüne seviyorsam Ne bileyim anlatamıyorum işte….. Uzaklarda olsan da Her an ben de yaşadığını Çiçekleri sen diye sevdiğimi Martılara sen diye seslendiğimi Ağaçlara sen diye sarıldığımı Her yeni doğan güne Önce seni işlediğimi İlk nefesi senin için aldığımı Ve gecenin bir yarısı Camları açıp Öteki Ben’im neredesin diye seslendiğimi Nasıl anlatayım Senin adından başka Tek kelime hatırlamıyorum Bütün kelimeler çekip gitti benden Sadece sen varsın dilimin ucunda Bildiğim bütün yolları unuttum Her adımda Yürüyorum seni ben, sensizken Bütün adreslerde sen oturuyorsun Yolların hepsi sana çıkıyor Ben yine de ağlıyorum Her sen deyişimde Güller geliyor aklıma Nil nehri kenarında sevdiğim Kokusunu doyasıya içime çektiğim Kahire’nin büyülü akşamlarında Her yerde sen vardın Gözyaşlarım sen Adım sen Martılar sen Ben de sana gül oldum Nil kenarında aynı dalda açtığım Gün. Nilgün Nart
çooook uzun bi aradan sonra tekrar merhaba herkese.. tembelliğimden yazmadım bunca zaman ama tek değerlendirmemiz bundan olacak ve artık dikkat etmek zorundayım.. şimdi gelelim anlatılacak hadiselere.. yeni yıl esenlik ve sağlık getirsin dedik ama tamda yılın ilk günlerinde bir çok kötülüğü getirdi. sırf müsüman olduğumuz için değil ama Filistin'deki İsrail işgali derinden yaraladı bizi.. yani bu işgal Singapur'da olsaydı (kendi adıma söyleyim) yine aynı acıyı duyardım.. ikinci konu Ankara'daki gençlerin zehirlenmeleri.. bu da tüm Türkiye'yi çok üzdü.. Ego(Ankara'nın igdaşı) sorumlusunun o kötü sözleri söylemeside tuz biber olmuştu.. kimsenin bilmek istemediği bilgilerdi.. ve daha sonra eski lise arkadaşımın kuzenide o vefat eden gençlerden biri olduğunu öğrenince daha kötü oldum.. bu tür olumsuzluklardan dolayı yılbaşında ne yaptığımı anlatmak ta istemiyorum..ve çok uzun bir tatilin içerisindeyiz..biraz sıkıcı geliyor doğru ama bir hafta sonra her haftasonu çalıştığım yere gideceğim.. bu konuya da açıklık getireyim.. ben her tatilde (eğer okul varsa cumartesi günleri) bir ahbabımızın cam fabrikasında çalışmaktayım.. orada ısıcam bölümünde elimden geleni yapmaya çalışıyorum.. yaz tatilleri, cumartesi günleri ve böyle uzun tatillerde orada çalışmaktayım.. bu haftada biraz arkadaşlarla takılıp evde dinlenmekle geçireceğim.. ondan sonra çalışmak beni bekliyor.. pekte şikayetçi değilim.. ağır bir işi ama canım fazla sıkılmıyor.. bu çalışmaya ihtiyacımda yok ama baba mesleği camcılığı öğrenmeliyim.. en azından babam böyle düşündü ve benimle paylaştı.. bende hiç düşünmeden evet demiştim.. şimdi ordadakilerde "okulu bırak bize desteğe gel" diyorlar.. demekki baya bi pişmişim..neyse bu kadar yeter sanırım.. herkese sağlıklı, mutlu günler dilerim..